sıyırtma kurşun ile hangi balıklar avlanır

Site De Rencontre Espagnol En France. TANIYALIM Kurnaz, ürkek, yakalandığında mücadeleci olan levrek, avının zorluğu, az yakalanması ve çok lezzetli eti ile amatörler arasında aranan, yakalayana prestij kazandıran bir balıktır. Moronidae familyasından olup Doğu Atlantik kıyılarında Norveç'ten Kuzey Afrika kıyılarına kadar, bu arada Akdeniz Marmara ve Karadeniz'de de bulunur. Yabancı kaynaklarda sea bass ABD, European seabass İng, perchia İtl, gemeiner seebarsch Alm, bar Fra, levreki Yun gibi isimlerle tanınır. Yurdumuzda Levrek olarak bilinir, 40 cm., den küçüklerine ispendek denir. Vücudu füze şeklinde, ancak yanlardan hafifçe basıktır, Kafası cüssesine göre normal büyüklüktedir, gözleri irice sayılabilir, parlaktır. Vücudu iri pullarla kaplıdır. Sırtı kurşuni, yanlara doğru mat beyaz renkte, olup karnı gümüşi beyazdır. Genç balıkların sırt taraflarında koyu benekler olabilir. Tüm yüzgeçleri gayet iyi gelişmiştir, kuyruk yüzgeci mükemel olup balığa üstün bir manevra yeteneği ve hız kazandırır. Sırt yüzgeci iki parçalı olup serttir ancak ele batıp yaralamaz. Solungaç kapaklarının uçları oldukça keskindir bazen oltanın bedenini bu şekilde keser, ele alırken dikkat etmezseniz eliniz de kesilebilir. Yine solungaç kapaklarının uçlarında sert dikenler vardır, şeffaf olan bu dikenler kolayca ferk edilmez ve dikkat edilmez ise ele batıp can yakabilir. Ağzı büyüktür, kadife dişleri çenesine hilal düzeninde yerleşmiştir; ayrıca damağında, dilinin üzerinde ve yanlarında da tutucu sahte dişler bulunur. Bu dişler kesici olmadığından levrek olta ipini dişleri ile kesemez. Yüzme kesesi vardır. 1 metre boyu 14 - 15 kilo ağırılığa erişebilir, bilimsel kaynaklarda maksimum 15 yaşında bir balık rapor edilmektedir. Yerli balıklardandır yine de bazı sürülerin yaz aylarında Akdeniz'den Marmara'ya; Marmara'dan da Karadeniz'e çıkış yaptığı bilinmektedir, dönüş sonbaharda olur. Ocak, Mart ayları arasında 500,000 ile 2,000,000 milyon yumurta dökerler. Yumurta dökümü, kıyılara yakın yerlerde dişili erkekli sürüler halinde yapılır. Su sıcaklığının 8,5 dereceden az 15 dereceden yüksek olduğu yerler üremelerine uygun yerler değildir. Yumurtalar ortam sıcaklığına bağlı olarak 4 veya 9 gün içinde açılır. Yumurtadan çıkan yavrular ilk dört beş ay içinde açıklardan kıyılara ve daha sonra derelere, nehirlere girerek hem korunur hem de beslenirler. Levrek 4 - 5 yaşına kadar tatlı sularda yaşamını sürdürüp daha sonra denize açılır. Büyümeleri yavaştır, Ticari olarak yapılan üretimlerinde Karadeniz'de levreğin 250 gramlık ticari ağırlığa erişmesi için iyi bir bakım ve besleme ile 24 - 26 ay gerektiği tespit edilmiştir. Küçük balıklar sürüler halinde gezerek yemlenirler, büyüdükçe yalnız gezip yemlenmeyi tercih ederler. Levrek tür olarak tehlike altındaki türlerden sayılmamaktadır. Bu tabii şimdilik Avrupa sahilleri açısından böyle. Ancak ülkemiz sularında aşırı kirlenme, bilinçsiz yerleşim nedeni ile gürültü ve tabii canice avlanmalar nedeni ile aynı şeyi söylemek o kadar kolay değil. Eskiden İstanbul boğazı, Galata ve Unkapanı köprülerinin ayakları, Haliç, Sarayburnun'dan Tekirdağ'a kadar olan sahil şeridinde özellikle dere ağızlarında, yine Marmara'nın Güney sahillerinde bolca bulunurken Kuzey sahili nerede ise tükenmiş; İstanbul boğazı, köprüler civarında kalmamıştır, Haliç'in durumu da malum. Sığ sularda ve gençken sürüler halinde yaşayan levreğin soyunu dinamitle avcılık da gerçekten çok kötü etkilemiştir. Bu konuda bir anı aktarmak istiyorum, Güney Marmara sahillerinde zeytinciliği ile ünlü şirin bir yörede, dinamitle avcılık pek yaygındı, yine bir dinamit avı sırasında dinamit atıldıktan sonra biri suya girip balıkları toplarken kıyıda yüksekçe bir yerde duran ikinci dinamitçi koya yeni giren bir ispendek sürüsünü görünce dayanamıyor ve arkadaşı suda iken ikinci dinamiti ateşleyip atıyor. Bir anda dinamiti havada gören sudaki dinamitçinin "atma, atma. derken dili tutuluyor ve tanıdığım kadarı ile de hayatının tüm geri kalanında kekeme olarak kalıyor. Dinamit çıplak olduğundan ufak bir şoktan başka zarar vermiyor, ancak arkadaşının üstüne dinamit atacak kadar hırsla doğaya saldıranlara ne demeli bilemiyorum. O koyda hala, az da olsa levrek çıkıyor. Üremesi yüksek adetlerde görünse de yavaş büyümesi nedeni ile levrek ne yazık ki gitgide azalmaktadır. Son yıllarda levreğin ticari olarak yetiştirilip satılması bilinen tüm zararlarının yanında önceden tahmin edilemeyen bir tehlike daha getirmiştir. Yetiştiriciler dere ağızlarında yavru balık yakalayıp getiren balıkçılarla anlaşarak yavruları satın almaktadır. "Yavrucu" adı verilen balıkçılar da dere ağızlarında, derelerde yavru levrekleri damaksız iğnelerle yakalayarak ticari kuruluşlara satmaktadır. Bu hem doğal ortamın talan edilmesine yol açmakta, hem de yakalanan yavrular sevk edilirken yarısı ölmektedir. Hatta bu arada yılan balığı, karagöz, çipura gibi balıkların yavruları da oltada çıkmakta onlar da aynı akibete uğramaktadır. Ne yazık ki bu yöntem Türkiyemizde yasal sayılmakta "yavrucular" bu iş için lisans alabilmektedir. Yani levreğin ve diğer bazı balıkların doğal üreme ve büyüme alanı yasal olarak talan edilebilmektedir. İzini veren de, koruma görevini üstlenen aynı bakanlıktır. Anlayabilene aşk BULUNURLevrek tam bir kıyı balığıdır. Bununla birlikte kışları havaların soğuması ile daha derin sulara çekllir. Çok ürkektir, bu nedenle sessiz, sakin, sığ koyları tercih eder. İskele ayakları arasında ispendek sürüleri sıkça gezinirler. Akarsuların denize döküldüğü yerlerdeki bulanık sularda daha çok bulunur ve yemlenir. Bu arada acı sulara hatta derelere de girer. Sığlıklarda gezindiğinden yüksekçe bir yerden görüntü vermeden gözleme yapılırsa balık görülebilir. Levrek bazen dibe ani bir hareketle yanlamasına sürtünerek su dışından görülebilecek parıltı yapar; bu şekilde de yerini belli edebilir. Bunu neden yaptığı tam olarak bilinmemektedir. Çervede kuma saklanmış kabukluları ürkütmek için yapabileceği gibi üzerindeki parazitlerden kurtulmak için de yapabilir. Bazen bu şekilde kendini kısa süreyle kuma gömdüğü, saklı olarak 30 - 60 saniye kaldıktan sonra süratle kaybolduğu da gözlenmiştir. Bu davranışı büyük bir ihtimal çevredeki daha iri bir yırtıcıdan korunma amaçlıdır veya gözlemciyi fark etmiş de olabilir. Bu gözlemlerle yer tespiti dışında levrek İstanbul boğazının Marmara'ya açıldığı kısımlarda Sarayburnundan Kumkapı'ya doğru olan alanda özellikle batıklar civarında, Marmara Ereğlisinde, Kuzey Ege'de ve Güney Marmara'da Mudanya sahillerinde de yakalanmaktadır. Levrek günün her saatinde bol av vermez. Uzun olta veya dip sürütmesinde gün boyu avlanmak mümkünse de en verimli saatler sabah gündoğumundan güneş çıkana kadar, akşamları da güneş battıktan sonraki saatlerdir. Geceleri de sandaldan zokalı takımla veya uzun olta ile avlamak doğal ve yapay yemlerle avlanabilmektedir. Yapay yemlerle avcılığı uzun oltada canlı veya bütün yem sürütmek yerine yapay yem takılması ile yapıldığından ayrıca değinilmeden uzun olta bahsinde anlatılmıştır. Levrek daha çok küçük kabuklular ve küçük balıklar ile beslenir, ancak bu arada tatlı su ağızlarında bulunabilen diğer su canlılarını hatta fareleri yediği de bilinmektedir. Karides, teke, çağanoz, mürekkep balığı, mamun ilarya, gelincik, kaya balıkları, dil, pisi balıkları, ispari, karagöz ve yılan balığı yavruları en sevdiği yemler arasındadır. Ayrıca özellikle dip takımlarında sardalya, hamsi, uskumru, kolyaz, istavrit gibi akyem olacak balıkların yaprak yem olarak kullanılması da mümkündür. Levrek taze olmayan rengi değişmiş yeme pek vurmaz ölü bütün veya kesilmiş olarak kullanılacak yem mutlaka çok taze olmalıdır. a. Savurma Dip TakımıLevreğin kıyı balığı olması özellikle havaların ısınmasını takiben sığlıklarda dolaşması savurma takımı ile avlanmasını sağlar. Tüm savurma dip takımlarında olduğu gibi, levrek de için ava başlamadan önce yemleme yapmakta yarar vardır. Yemleme konusuna Yemler ve Yemleme sayfasında değinilmiştir, yine de kısaca bahsedecek olursak. Yem yapılacak balıklardan özellikle yağlı olanları hamsi, sardalya gibi ezilerek kum ve bir miktar toprak ile karıştırılarak avuç içine sığacak boyda toplar yapılır. Bu toplara eğer bulunabilirse levrek balığının ilgisini çekecek özel kokulandırıcılar da katılabilir, bu kokulandırıcılar ticari olarak bulunabilir. Hazırlanan topların 10 kadarı avlanılacak alana atılır. Sessizce, görüntü vermeden beklenirse bir saat içinde balıkların toplandıkları gözlenebilir. Özel kokulandırıcılar kullanılırsa süre daha da kısalabilir. Bundan önce yemlenen takımın av sahasına atılması gerekmektedir. Yukarıdaki gibi hazırlanan takımda normalde ağırlık yoktur. Yem ağırlık görevini de görecektir. Ama bazı kıyı şartlarında balık ağırlıksız takımın atış mesafesine kadar yanaşmaz bu durumda takıma, fırdöndünün hemen üzerine bir çalışır kurşun ilave etmek gerekilir. Çalışır kurşunun ağırlığı atış yapılacak mesafeye göre 40 - 80 gr., civarında olabilir. Olta ipinin çalışır kurşun içinde rahatça çalışabilmesi önemlidir. Aşağıda anlatıladığı gibi bu takımda daha çok ölü veya kesilmiş yem kullanılacağından yemi bulan levrek kapıp, açığa çekilip rahatça yemek eğilimindedir; bu arada yemi daha yutmadan bir direnç hissedecek olursa derhal iğneyi atar. Savurma takımlarda atış sırasında hırpalanıp çabucak öleceğinden canlı yem kullanılmaz. Bu takımın yemi genelde taze olmak kaydı ile uskumru, kolyoz gibi balıklardan alınacak fileto, garos, bütün ölü kaya balığı, gelincik balığı, yılan balığı, pisi, dil gibi balıkların yavruları; ilarya, gümüş, hamsi gibi balıklardır. Bu yemlerin takılışı Yemler ve Yemleme sayfasında genişce anlatılmıştır. Hazırlanıp yemlenen olta yemlenerek balıkların toplanacağı yere atılır. Takımın dibe inmesi beklendikten sonra hafifçe çekilerek atış esnasında yemi iğneden önde giden ve normalde bu şekilde dibe inin iskandilin geriye çekilerek takımın düzeltilmesi sağlanır. Daha sonra takım işaretlenir ve sessizce beklemeye başlanır. İşaretleme önemlidir; el oltası kullanılıyorsa yerde kalan olta ipine hafifçe bir taş veye çubuk iliştirilir balığın yemi ağızlayıp götürmesi durumunda hareket eden işaret amatörü uyarır. Makinalı takım kullanılıyorsa bu durumda kamış bir çatal üstüne oturtularak makinanın sarma teli tamamen açılmalı, veya baitrunner makina ve vuruş ikaz cihazı kullanılmalıdır. Bu yöntem Sazan kısmında açıklanmaktadır, daha ucuz ve basit bir yöntemde tatlı su levreği olarak bilinen Sudak sayfasında gösterilmektedir. baitrunner makinalar da Oltayı Tanıyalım sayfalarında tanıtılmıştır. Balığın yemi aldığı işaretlenen olta yardımı ile fark edildiğinde tasmalamakta acele etmemek gerekir. Levrek bulduğu bu yemi alıp diğer balıklardan uzaklaşıp rahatça yemek için açığa doğru yüzmeye başlayacaktır bu arada bir yandan da yemi yutmaya başlar. Bir süre bekledikten sonra tasmalanan olta ile iğnenin oturması sağlanır ve mücadele başlar. Balık küçük ise mücadele fazla sürmez ama iri bir balık söz konusu ise balığı kullanarak yerinde kalome verip, yerinde çevirerek çekmek gerekir. Bu hem oltayı koparmadan balığın çekilmesini, hem de aşırı hareketlerle çevrede toplanmış diğer balıkların ürkütülmemesini sağlar. Olta da fazlaca boşluk bulan levreğin bedeni keskin solungaç kapakları arkasına atarak kestiği ve kaçtığı sık görülmektedir. Bu mücadele sırasında kıyıda da sessiz olmak gerekir. Kıyıya çekilen balık kıyı müsait ise doğrudan karaya çekerek alınabileceği gibi kepçe ile de alınabilir. Bu takım yukarıda görüldüğü şekilde el oltası olarak düzenleneceği gibi makinalı takım da yapılabilir. Hatta makinalı takım ile hem atışta hem balığı kullanarak çekmekte daha başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bu durumda daha ince misina kullanılması da ayrıca şansı arttırır. Mesela olta 040 beden 035 olarak düzenlenebilir. Kamış olarak 3,30 - 4 metre arası 40 - 80 gr.,atma kapasiteli, makina da 040 misinadan 100 metre sarabilecek boyda olmalıdır. Her iki durumda da bir amatör maksimum iki olta atabilir, bunda bile yemlenen bölgeye fazlaca balık toplanması halinde zaman zaman problemler yaşanabilir. İki takım kullanılması halinde aralarında yeterli mesafe bırakmakta yarar vardır, bu mesafe iri balık çıktığında oltaları karıştırmayacak ama balığın vurması durumunda amatörün kolaylıkla müdahale edebileceği kadar olmalıdır. b. Dip Sürütmesi Taşlık kırmalık veya sazlık kıyılarda levrek avında kullanılan bu takımın başlıca yemi karidestir. Güney Ege'de mamun da karides kadar yaygın kullanılmaktadır. Bunlar dışında yukarıda tanımlanan levreğe yem olacak balıkların canlı veya bütün ölü olarak kullanılması mümkündür. Av zamanı sabahın erken saatleri veya akşam gün batımından sonradır. Sessiz ve sakin koylarda gün boyu avlanmaya devam edilebilir, çok verimli olmasa da levrek yakalamak mümkündür. Levrek sürütme takımı yukarıdaki şekilde düzenlenir. Dikkat edilirse bu takımın yukarıda anlatılan dip takımından daha ince olduğu görülür. Bunun nedeni sürütme takımlarına genelde çok iri balık çıkmamasıdır. Bu takımla yem olarak karides kullanarak yakalanacak balıklar en fazla 2 kilo civarında olacaktır; mamun kullanılırsa biraz daha iri balık çıkabilir o zaman da yukarıda belirtilen ölçülerden daha kalını seçilse yeterli olacaktır. Av sığlıklarda yapılacağından eğer dibe yakın sürütülebilecekse takıma kıstırma takılmayabilir. Levrek sürütmesinin baş yemi olan karidesin iğneye canlı takılması kendine göre bir incelik taşır. Karides yapı tür olarak kabuklular sınıfındandır, teleklerden oluşan yelpaze şeklinde bir kuyruğu vardır, kuyruğunun çırpması ile bir anda gözden kaybolur. Bu kuyruk iğnedeki yemin fırıl fırıl dönmesine, iğnede düzgün durmamasına neden olur ki böyle yeme levrek vurmaz. Bunun için ilk olarak karidesin kuyruğu, kuyruğun vücuduna bağlandığı boğum kısmından kesilir. İğne burada ortaya çıkan etli kısıma saplanarak karidesin başından kadar sürülerek ucu buradan dışarı çıkartılır. Bu işlem sırasınsa karidesin sırtı iğnenin sapına doğru dönüktür ve son halde iğnenin dışarı çıkan ucu sırtından kuyruğa doğru dönüktür. İğneye ilk takılan karides böylece ölür. İkinci karidesin de kuyruğu aynı şekilde kesildikten sonra iğne karın kısmının ikinci boğumundan takılarak ucu kuyruğun kesildiği kısmın tam ortasından çıkartılır ki düzgün dursun. İkinci karides uzun süre canlı kalacaktır. Yem olarak iri çalı karidesleri temin edilebilirse bu durumda iki karidese gerek yoktur tek bir karides ikinci karidesin takıldığı şekilde iğneye takılır. Bazı amatörler karidesin burnundaki testere şeklindeki keskin dikensi çoıkıntıyı da kırarlar ki, levrek yemi daha çabuk yutsun. Levrek normal yaşamında karidesi bu organı varken yediğine göre ve hatta o keskin iğneye rağmen yemeye niyetlenmişse o çıkıntıyı kırmasanız da yiyecektir, bence kırmaya uğraşıp canlı yemi daha fazla zedelemeye gerek yoktur. Karides hangi balık için kullanılırsa kullanılsın eğer iğneye bütün takılacaksa bu yöntem uygulanmalıdır. Eğer yem olarak mamun kullanılacak ise daha iri ve dayanıklı olan bu yemin takılması daha kolay olacaktır. Karides gibi bir kuyruğu olan mamunun da kuyruğu kesildikten sonra karın kısmından ilk boğumun olduğu yerden saplanan iğne kesilen kısmın orta yerinden çıkartılır. Mamun iğneye tek olarak takılır. Bu şekilde hazırlanıp yemlenen takım avlanılacak bölgede sandalın peşinden 35 - 40 kulaç kadar yavaş yavaş salınır. Tercihen sandalın kürekle hareket ettirilmesi gerekir ancak sessiz çalışan dıştan takma motorlar da rölanti devrinde olmak kaydı ile kullanılabilir. Av sırasında ani hareketler yapmak, motorla hız yapmak, gürültü çıkarmak demek avı unutmak anlamına gelir. Bundan sonra av sahasında gezilerek balık aranır, gezinti sırasında takımın zaman zaman yarım kulaç kadar çekilerek tekrar salınması çevredeki levreklerin kıskandırılmasını sağlar. Canlı iri karides veya mamun kullanılıyorsa levreğin yaklaştığını hisseden yemin sıçramalarla kaçmaya çalışması elde hissedilir, bunu genelde vuruş takip eder. Beklendiği gibi balık çok iri değilse sandalda ayağa kalmadan, bağırıp çağırmadan ve oltaya boşluk vermeden çekip sandala almak gerekir. Bu iş içinde ya kepçe kullanılmalı ya da sallasırt usulü içeri alınmalıdır. Sürpriz!! Balık iriyse? O zaman bütün ustalığınızı ortaya koyup balığı kullanarak, yerinde kaloma verip, yerinde balığı çevirerek sandala kadar getirdikten sonra kepçe veya kakıçla içeri almak balıkta ince takımla sallasırt usulu içeri almaya çaılşmak bedenin kopması ve balığın son anda kaybedilmesi anlamına gelebilir. Unutmamak gerekir ki iri balık yorulup teslim olana kadar bu mücadele yarım saat hatta daha fazla sürebilir. Önemli olan zaferi kazanmaktır. Darısı tüm amatörlerin başına. Bu takım için el oltası kullanmak daha uygun olacaktır. Bu şekilde avlanılırken bazen levrek ile aynı sularda bulunan çipura, nadiren de olsa sinarit, trança gibi balıklar da çıkabilir. Bazen yem yerine kaşık veya yapay balık da kullanılabilir. Kaşık olarak 1 veya 2 numara söğüt yaprağı tipindedir. Yapay balık olarak da 5 - 7 cm., boyunda dengelenmiş veya yüzen batmayan yapay balıklar tercih edilmelidir. Rapalanın Shad Rap veya magnum tipleri ile diğer firmaların aynı özelliklerdeki üretimleri uygun olabilir. Renk olarak kırmızı kafalı, portakal renkli, sarı, beyaz veya uskumru desenli olanları tercih edilmelidir. Silikon yapay balıklarda aynı şekilde etkili olur. Şekil olarak ince uzun 12-13 santimi geçmeyen boyda, renk olarak da beyaz, simli beyaz, simli şeffaf, simli kırmızı turuncu renkler genelde iyi çalışmaktadır. c. Uzun OltaBazı yerlerde uzun olta, bazı yerlerde uzun köstekli takım veya yeldirme olarak bilinen bu takım levrek avında da yaygın olarak kullanılır. Bu takımın kullanımında sandal demirli duruyor ve yem akıntı ile balığa ulaştırılıyor ise yeldirme; takım motor yardımı ile gezdirilen sandalın peşinden çekiliyor ise o zaman uzun olta olarak anılmalıdır. Bu takımın kullanılması genel olarak akıntı gerektirir. Akıntılı yerlerde dibe indirilen takımın uzun olan kösteği beden diye de anılmaktadır akıntı ile açılarak, akıntı altında yem bekleyen balıklara ulaşır. Karagöz gibi taş balıklarının avında demirli sandaldan indirilen takımda kösteğin bu şekilde balıklara ulaşması sağlanırken; levrek, lüfer gibi balıkların avında ise takım motorla gezdirilir. Eskiden İstanbul boğazında yaygın olarak kullanılan bu takım şimdilerde o bölgede artık levrek çıkmaması nedeni ile, daha çok Kuzey Ege ve Ege ve Çanakkale Boğazında kullanım alanı bulmaktadır. Bu takım sürütme ve dip takımlarına göre daha derin sularda kullanılacağından biraz daha kalın seçmek gerekebilir. Buradan anlaşılan gerçek levreğin en sevdiği yemlerden birinin karides olmasına rağmen karides ile daha ufak balıkları avlamak mümkündür ama; daha yapı olarak büyük olan mamun veya yavru balık kullanıldığında büyük balık yakalanmaktadır. Bu, sürütmelerde genel olarak "büyük balık büyük yem ile yakalanır" kuralının de onayıdır ve bu kural tatlı sularda da geçerlidir. Yem olarak karides kullanılırsa takım yandaki gibi seçilebilir, ama canlı yem olarak ilarya, gelincik, kaya balığı gibi balıklar kullanılıyorsa çıkabilecek balık çok daha büyük olabilir bu durumda burada gösterilenden bir veya iki numara kalın misinalar kullanmakta yarar vardır. Hatta bu şekilde hazırlanmış takıma iri sinarit ve yaz aylarında orfoz, lahoz bile çıkabilir. Takımın bu şekilde kalın seçilmesi sonucu üçlü fırdöndü yerine yaylı, çelik bir ek halkasına takılmış ikişer santimlik üç adet fırdöndünün kullanılması doğrudur. Aslında büyük balıklar için düzenlenen sürütme takımlarında üçlü tek bir fırdöndü yerine bu düzeni kullanmak en doğrusudur. Dikkat edilirse iskandil bedenini 040 gösteriyorum; bunun amacı takım dibe takıldığında, ki bu genellikle iskandilden olur, geri kalan kısmın kaybedilmeden kurtarılmasını sağlamak içindir. Beden tüm levrek takımlarında olduğu gibi parlak sarı veya yeşil renkli seçilirse daha iyi olur. Av saatleri dip sürütmesinde olduğu gibidir. Avlanılacak bölgede önce yemli köstek suya indirilir; bu arada sandalda motorun çalışması ile akıntıya karşı 3 - 5 km./saat kadar hız vardır. Köstek akıntı ile tam olarak açıldıktan sonra iskandil de indirilir. Dip bulunduktan sonra sandal üzerinde akıntıya karşı yol almak kaydı ile çok fazla salmadan, mesela 15 - 20 kulaç kadar, av yerinde gezilir. Gerekirse kaloma arttırılabilir ama bu defa balığın çekilmesinin zor olacağı göz önüne alınmalıdır. Bu yola balığın motordan korktuğu için yeme atlamadığı düşünülürse baş vurulmalıdır. Balığı ararken arada takım 2 - 3 kulaç kadar toplanarak tekrar indirilir; bundan balığın kıskandırılması amaçlanır. Aslında bu, deniz levreğinin de davranış ve yemlenme açısından ne kadar tatlı sulardaki akrabası sudağa benzediğini göstermektedir. Oltaya başka balık çıkmaz ise bu hareketler sırasında iri bir levrek vurur ve yakalanır. Bundan sonrası her zamanki gibidir, dikkat, mücadele ve balığın sandala alınması. Balığın iri olması nedeni ile kepçe kullanılması ve bu amaçla ava başlamadan kepçenin hazırlanarak el altında tutulmasında yarar vardır. Bu arada takımın kullanılmasında dikkat edilecek önemli bir nokta vardır. Olta toplanırken iskandil ele geldiğinde genel alışkanlık iskandilin sandalın içine atılıvermesi ve tüm dikkatin balığa verilerek kösteğin toplanmaya devam edilmesidir. Tabii uzun bir mücadeleden sonra amatör balığı bir an önce görmek isteyecektir ama bu hatadır. Sandala alamadığın balık yakalanmamıştır, takım hala sudadır ve mücadele sürmektedir. Eğer iri bir balık geliyorsa sandalı ilk gördüğünde büyük bir ihtimal son kuvveti ile fişekleyip derinlere dalmaya çalışacaktır. Kösteği sıkıca tutmak misinanın kopmasına, balığın da kaybedilmesine neden olabilir; o halde kaloma vermek gerekir. Tamam verelim de 1 kiloluk ağır iskandil nerede? Sandalın içinde bir yerlerde. İşte bu büyük bir ihtimalle oltanın karışmasına, hatta balık iskandili de suya alıabilirse sandalın tabanından fırlayan iskandilin amatöre çarpması ile canının çok yanmasına dahi neden olacaktır; balık da kaybedilebilir. Ben uzun oltayı toplarken daha ilk tasmadan sonra ele gelecek iskandili düşünürüm, onun yüzünden çok balık kaybettim. İskandil, takım toplanırken sandalda küpeşte yanında, balığın fişeklemesi durumunda hiç bir yere zarar vermeden kolayca tekrar suya dönebilecek şekilde bir yere bırakmak gerekir bi bu gerçekten önemlidir. Bu takımda yem yerine dip sürütmesinde bahsedilen yapay yemler de kullanılabilir. Bu şekilde yapay yemle yapılan sürütmelere özellikle Ege bölgesinde sırtı veya sırtı çekmek de denir. Kuzey Ege'de sürütme esnasında sinarit çıkması çok sık görülmektedir. Eskiden İstanbul boğazında uç uca iki adet iki numara kaşık ekleyerek iğne sondaki kaşıkta, ilk kaşıktaki üçlü iğne sökülür gündüz yapılan sürütmede çok iri levrek, mevsiminde ise bolca kofana çıkarmış. Bu takım el oltası olarak kullanılabileceği gibi makinalı takımla da kullanılabilir. Yalnız kullanım yeldirme prensibini taşıyor ise yani sandal demirli yem akıntı ile balığa ulaştırılıyor ise o takdirde kullanım kolaylığı açısından el oltası şeklinde düzenlenmelidir. Makinalı takım kullanımı, alışık olan için daha da kolay olur; hiç değilse iskandilin nereye konacağı derdi olmayacaktır. Makinalı takım kullanırken kamış tercihen 100-200 gr., testli, 2,4-3 metre boyda; makina da 045 misinadan 100 metre sarabilmelidir. Orfoz gibi iri balıkların da çıkabileceği gözönüne alınırsa makinanın 060 misinadan 200 metre sarabilen çıkrık tipi olması daha iyi olabilir. Kamışın 200 gr., testli iskandilin 1 kilo olması aklınızı karıştırmasın, takımın sandaldan kullanımı söz konusudur atış yapılmayacak küpeşteden sarkıtılarak suya indirilecektir. Oysa ki test değerleri atış yapılabilecek ağırlığı göstermektedir. d. Zokalı TakımGenellikle geceleri levreğin yuvalandığı kayalık alanlarda veya batıklar civarında yaz, kış çalışan bir av yöntemidir. İstanbul'da Sarayburnun'da boğazın Marmaraya açıldığı yerlerdeki batıklar ve kayalıklarda halen bu yöntem ile levrek yakalanabilmektedir. Av saatleri gecedir. Av yerinde demirlenen sandaldan yemlenen zokalı takım dibe indirilir, dip bulunduktan sonra yarım metre kadar kaldırılarak beklenir zaman zaman zokanın kol sallanması balığın kıskandırılmasında yararlı olabilir. Av gece yapıldığından çalışabilmek için sandalda ışık olması gereklidir. Ancak levrek 5 - 7 metre derinliklerde bulunabileceğinden sandaldan suya vuran ışık balığı ürkütebilir. Bu nedenle sandalın içinde yakılacak ışığın suya vurmaması ve su üzerine gölge düşürmemesine dikkat etmek gerekir. Levrek avında her zaman olduğu gibi çok sessiz olmak şarttır. Takımın yapılışı çok basitir 050 - 060 oltanın ucuna 2 cm fırdöndü bağlanır, fırdöndünün diğer ucuna da tercihen parlak sarı, yeşil 050 -045 misinadan 1 veya 1,5 kulaç beden bağlanır. Akıntı fazla ise takımın apiko durması için fırdöndünün yarım kulaç kadar istüne bir fırdöndü de ilave edilebilir. Bundan sonra sıra zokaya gelir. Zoka olarak üzerine 2/0 - 3/0 iğne olan fındık, sülük veya sarmısak zoka kullanılabilir. Zoka seçimi kullanılan yeme de bağlıdır bu konu Oltacılıkta Kullanılan Malzemeler kısmında açıklanmıştır. Yanda üstte sülük zoka, canlı karides yemle görülmektedir. Burada ben kişisel olarak tatlı sularda yumuşak plastik yemlerle atıp çekmede kullanılan küresel kafalı zokaları jig head tavsiye ediyorum. Nedenine gelince. Bu takımın başlıca yemi canlı karidestir. Karidesler ufaksa çift, iri çalı karidesi ise tek olarak yukarıda anlatılan şekilde takılır. Zokaların duruşuna bakıldığında sülük zoka ile iğnedeki karidesin aşağı sarkık durumda durduğu, diğer zoka üzerinde ise yatay vaziyette gerçeğe daha yakın şekilde durduğu görülmektedir. Uygulamada da bu aynen böyledir. Bu nedenle ben bu zokaların kullanımını tavsiye ediyorum; ama elinizde yoksa bildiğimiz zokalarla da avcılık rahatlıkla yapılabilmektedir. Zokanın civalanıp parlatılması lüfer avında olduğu kadar önemli olmamakla beraber parlatılsa iyi olur. Yem olarak karides kullanıldığında, bu takıma sık sık orta boy karagöz, bazen iri karagöz ve eşkina çıkmaktadır. Ege ve Akdeniz'de yaz aylarında karidese bazen orfoz da çıkabilir, bütün ölü yem sarmısak zoka ile kullanıldığında veya levreğin sevdiği canlı yem balıklar fındık zoka ile kullanıldığında da yazın Ege ve Akdeniz'de orfoz yakalama şansı vardır. Yakalanan levreğin çok iri olduğu durumlar, az değildir bu amaçla özellikle bilinmeyen meralarda ilk defa el oltası ile avlanırken bu ihtimalde gözönüne alınmalı takım biraz kalın tutulmalıdır; vuruş nazlı ise veya ufak balık geliyorsa daha ince takıma geçilir. Bu takım istenirse makinalı olarak da düzenlenebilir. Sandaldan kullanımın kolay olması için kamış 2,1 - 2,4 metre boyunda 100 - 200 gr. testli, makina 050 misinadan 100 metre saracak kapasitede olmalıdır. e. Levrek Çaparisi Günümüzde levrek balığının azalması nedeni ile kullanım alanı daralmış olan bu takımı literatüre geçtiği için açıklamakta yarar görüyorum. Dip sürütmesi ve uzun olta ile bolca levrek yakalanılabilen yerlerde çapari de kullanılabilir. Çaparinin bedeni genelde 060 - 070 numaradır, kösteklerin 040 seçilmesi yeterli olacaktır. Olta kısmı ise 080 veya 100 numara misinadan olabilir. İğneler 2/0 - 3/0 boyundadır, toplam adedi en fazla 12 dir. daha fazlasını kullanmak zor olacaktır. İğnelere kırmızı beyaz horozun boyun tüylerinden 4 - 5 adet bağlanır, veya kaz veya martının kına ile sarartılmış boyun tüyleri de kullanılabilir. Son yıllarda silikon sahte yem teknelojisi ilerledikçe bu yemlerin kullanımı da artmıştır. Çaparide tüy yerine tvister sasi denen sahte yemler de rahatlıkla kullanılabilir. Bu durumda sarı, kırmızı, sarı-yeşil, beyaz saydam gibi renkler kullanılırken, özellikle simli parlak parçacıklar içeren silikon yemler tercih edilmelidir. sasi yoksa aynı renk özelliklerine sahip plastik balıklar da kullanılabilir. Bu durumda iğne yemin iğne sapında kaymamasını sağlayacak şekilde olmalıdır bu da iğne sapı kertikli iğneler kullanmakla sağlanır. Silikon yemlerin iğneye takılışında dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta da düzgün durmasıdır. Bunun için öncelikle iğne yemin üstüne yatırılarak iğne ve yem boyuna göre iğnenin çıkması gereken yer tespit edilir. Sonra, iğne sasinin veya yapay balığın tam tepesinden balıklarda ağzından batırılarak dikkatlice ilerlenir, iğnenin çıkacağı tespit edilen yerden ucu çıkartılır, balık kullanılıyorsa iğne sırttan çıkar ucu başa dönüktür. Bir kaç kullanımdan sonra silikon yem iğne sapında hareket edip dirseğe doğru kayma eğilimi gösterebilir. Bu durumda yemin palaya yakın baş tarafından kırmızı veya yemin rengine uygun ibrişimle tüy bağlar gibi bağlanabilir de. Köstek araları 10 santim, köstek boyları 35 santim olarak hesaplanan takıma, suların durumuna göre 100 - 150 gr. iskandil ilave edilerek takım tamamlanır. Avlanılacak bölgeye gelindiğinde sessiz bir motor yardımı ile 2 - 3 km./saat hızla hareket eden teknenin arkasından 35 - 40 kulaç kadar salınarak gezdirilir. zaman zaman uzun oltada olduğu gibi takımı iki üç kulaç çekip tekrar salmak balığı kıskandırır. Takımı hazırlarken misina kalınlıklarında ve kullanım sırasında dikkat etmemiz gereken bir konu şudur. Yukarıda levreğin hayat hikayesini okurken göreceksiniz ki levrek küçükken ispendek diye anılır ve sürüler halinde gezer. Büyüdükçe tek gezip yemlenmeye başlar. Bu takımın kullanımılması ile tüm sürütme takımlarında olduğu gibi çok iri balık çıkmayacaktır; en fazla 2 kiloluk balıklar almak yakalanacaktır. Bu demek ki bir ispendek sürüsüne denk gelinirse birden fazla balığı aynı anda yakalamak mümkündür. Bu gözönüne alınarak takım biraz kalınca tutulmuştur. Birden fazla balık gelirse amatörün ustalığı önemli rol oynar. Bir balığı içeri alırken diğeri kaçabilir. Bunun için sandalın içi her zaman düzenli olmalı, takımı toplarken oltanın belli bir yere, bedenin de oltayı karıştırmayacak bir yere alınabilmesi sağlanmalıdır. Balıklar tercihan kösteğe yakın tutularak sallasırt içeri alınmalıdır. Bu takım için el oltası kullanılması daha uygun olacaktır. f. Bırakma Takımı Gece, gündüz; yaz kış kullanılabilen bir takım da bırakma takımıdır. Çok iri balık yakalamak mümkündür. Özellikle gece bırakılan takımlardan iri balıklar çıkmaktadır. Bırakma takımı yukarıdaki gibi hazırlanır. Resimde dikkat çeksin diye irice çizilen şamandıra uygulamada daha küçük olarak kullanılmalıdır, büyük şamandıra levreği ses ve görüntü vererek korkutabilir. Çoğu zaman şişe mantarı boyunda bir mantar parçası şamandıra olarak kullanılabilir, daha iyisi bildiğimiz normal av şamandırası kullanmaktır; tabii bırakılan yerin kerterizini unutmamak kaydı ile. Buradan da ne kadar ürkek ve kurnaz bir balıkla karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha anlıyoruz. Bırakma takımının yemi mutlaka ve mutlaka canlı yemdir. Kaya balıkları,ilarya, gelincik, yavru yılanbalıkları en başta gelen yemlerdir. Bedeni 040 - 050 seçilen takımın iğnesi 3/0 boyunda ince telli, düz çelik iğnedir. Kalın telli ağır iğneler yem balığın çabuk yorulup ölmesine neden olurken, çapraz iğneler de takılması sırasında canlı yemi fazla hırpalayarak kısa sürede ölmesine neden olur. Oysa ki yemin canlı olması çok önemlidir. İğnenin bağlandığı köstek levrek avında gelenekselleşen parlak sarı veya yeşil renklerde olursa daha iyi olur. Ayak taşına bağlanacak bedenin ucuna fırdöndüden önce 100 - 150 gr ağırlığında bir iskandil bağlanır; bu çiftgöz iskandil olabileceği gibi normal bir iskandil de kullanılabilir. Bir kiloluk bir ayak taşına bağlanan takım hazırlanmış olur. Ayak taşı da ortamın doğallığını bozmayacak şekil, renk ve boyda olmalıdır. Ağırlığı da önemlidir. Takıma iri bir balık yakalanması durumunda 1 kiloluk ağırlık taşını bile sürüklemesi mümkündür ama tabii çok çabuk yorulacaktır. Buraya kadar oldukça basit görünen takımın kullanılışı ve tabii hazırlanışında bazı inceliklere dikkat etmek gerekir. Takımda canlı yem kullanıldığından taşlık kayalıkların yakınına bırakılan takımdaki canlı yem bir taşın veya otlukların arasına saklanarak korunacak avı bozacaktır. Bu nedenle karideslerin bolca bulunduğu kıyılarda kumluk kırmalık açıklıklara bırakılmalıdır. Ayak taşı büyük olursa, ortada saklanacak yer bulamayan canlı yem bu defa da ayak taşının dibine sinerek saklanır ve gene avı bozar. Bunun önüne geçmek içinde iğnenin bulunduğu köstek, ayak taşına bağlı olan bedenden yarım kulaç kadar kısa yapılır ki canlı yem ayak taşına ulaşamasın. Kösteklerin uzunlukları kesin olmayıp takımın bırakılacağı yerin durumuna göre bazen beden uzunluğu ilk kısım 1 metre, köstek 50 cm. olmak üzere toplam 1,5 metreya kadar inebilir. Bırakma takımına seçilecek yem 8 - 10 santim boyunda olmalıdır. Daha irilerine vuruş az olurken daha küçükleri ya çabuk ölür, ya iğneden düşer ya da takıma daha küçük balık vurur. Yem balık iğneye iğne alt üst çenelerine saplanarak takılır. Bırakma takımında fırdöndüden önce kullanılan iskandil takımı dibe yatırmak kadar canlı yemin gezintisini sınırlamak takımı karıştırmasına engel olmak amacı taşır. Bu kadar dikkatle hazırlanan takım bırakılırken sandalda iki kişi olmasında yarar vardır. Biri takımı bırakırken diğeri kürek çekerek yardımcı olur. İlk olarak canlı yemli köstek suya bırakılır, kürekle hafifçe ilerlenirken köstek açılıp iskandil ele gelince o da suya bırakılır ve aynı şekilde devam edilerek ayak taşı da suya bırakılır. Ayak taşı dibi bulduktan sonra şamandıra ipi ile hafifçe sürüklenerek bırakılan takımın gergince serilmesi sağlanırsa daha da iyi olur. Levrek yaz geceleri bolca yem bulabileceği sığlıklarda gezindiğinden sıcak yaz günlerinde kıyılarda diz boyu sığlıklara bile takım bırakmak mümkündür. Bazen bırakma takımlarına yakalanan levrek kösteği solungaç kapağı arkasına alarak kesebilir bu durumda balık kaybedilmiş olacaktır. Uygun bir bölgede 10 - 12 takım kullanmak mümkündür. Bırakmalar geceleri daha iyi çalışmaktadır, bununla beraber gündüzde kullanılır bu arada amatör başka bölgede başka balık avını da yapabilir. Zamanı dar olan amatörler için uygun bir av aracıdır. Sitemizin okurlarından amatör balıkçı İlhan PAYLAN, levrek bırakma oltasına bir yorum yapmış. Bu tür takımı devamlı olarak yapıp kullanan İlhan Paylan'ın bu değerli görüşleri için teşekkür ediyoruz. Bu tecrübeleri okumak için linki tıklayın. Levrek balığına bırakma takım. g. Parakete Yukardaki yemli bırakma takımın çok iğneli halidir. İğne sayısı 25 - 50 civarında olabileceği gibi, bırakılacağı yerin durumuna göre 10 iğneye kadar inebilir. Parakete bedeni sicimden veya kendi kendine batan naylon-terilen ip olabilir. Bu bulunamaz ise 2 mm misinadan beden yapılır. Köstekler 040 - 050 kalınlığında olup, bedene kazık bağı ve bağın iki yanına punta düğüm vurmak yolu ile bedene bağlanır. Beden uzunlukları 40 - 60 santimi geçmez. Köstekler arası mesafe 1 - 1,5 metreyi bulur. Canlı yemlerin takımı sürüklememeleri için ağların kurşun yakalarında olduğu gibi 2 - 3 köstek ara ile 100 - 150 gıramlık bir kurşun bedene bağlanır. Her iki başa 1 veya 1,5 kiloluk birek ayak taşı bağlanarak takım tamalanır. Derinlere doğru serilecekse iki başa da şamandıra konur. Yemlenmesi ve geri kalan özellikleri aynen bırakma takımdaki gibidir. Bırakılacak yer bulmaktaki zorluk, iri balıkların paraketeyi karıştırmaları ve oltaya yakalanan bir levreğin diğerlerini ürküterek oltaya vurmalarına engel olması gibi nedenlerden dolayı bırakma kadar geniş kullanım alanı bulmayan bir takımdır. h. Atıp Çekme Ülkemizde pek uygulanmayan ancak Avrupalı amatörler arasında yaygın kullanım alanı bulan bir yöntemdir. Levreğin tatlı su levreği olarak bilinen akrabası sudak ile olan son derece benzer davranışları vardır Sudak atıp çekme ile yakalanıyorsa levrek neden yakalanmasın? Levreğin bol bulunduğu sığlıklarda, dere ağızlarında özellikle havaların ısınmasın takip eden dönemde ve yaz boyunca baş vurulabilecek bir av yöntemidir. Av sırasında sessiz olmaya çalışmalı mümkün ise suya görüntü düşürmeyecek bir siper bulmalı ve çevreye uygun giyinilmelidir Levreğin atıp çekme ile yakalanmasında kullanılan sahte yemler genelde yukarıdaki gibidir. Aslında bu yemler popper hariç sudak içinde kullanılmaktadır ve sudak bahsinde de değinilmiştir. Popper ise su yüzünde kalan batmayan yavru balık taklidi bir yemdir tatlı sularda da aynen kullanılmaktadır. Sudak daha derin suları sevdiğinden popper ile pek yakalanmaz. Kısaca anlatırsak popper su yüzünde kalır ve çekilirken kamışın ucunun sertçe kaldırılması ile su yüzeyinde ufak sıçramalar yapar ve ağzının yapısı nedeni ile de suları şapırdatarak sıçratır. Bu hareket biçiminden dolayı popper adı verilmiştir. Çıkardığı sesler ve su şapırdatması yavru balıkların sıçramalarını çağrıştırdığından etraftaki yem arayan büyük balıkların dikkatini çeker, Popper geri çekilirken düzenli olarak kamış ile sıçratılır ve suyu şıpırdatması sağlanır. Bunlardan başka 6 - 8 santimlik silikon yemlerde 10 gıramlık zokalarla levrek avında kullanılmaktadır. Yüzer ağırlık olarak tanımlanabilecek bir takım ile kıyıdan atıp çekme yaparak çok başarılı avlar yapıldığı anlatılmaktadır. Takımı oltacılıkta kullanılan malzemeler sayfasında tanıttık. Bu takıma yem olarak yukarıda sürütme bahsinde tarif edilen ince uzun silikon balıklar takılmaktadır. Atıp çekmede kullanılacak takımın kamışı 2,4 - 3 metre boyunda, 10 - 40 gıram testli; makinada 030 misinadan 100 metre saracak kapasitede olmalıdır. Bu takımla en fazla iki kiloluk levrekler yakalanabileceğinden 030 veya 027 misina rahatlıkla yetecektir. Levreğin sudak ve turna bahsinde anlatılan "serbest bırakma şamandıralı takımla" da yakalanabileceğini sanıyorum. Bu konuda bir uygulama görmedim ve kendimde deneme fırsatı bulamadım. Deneme yapabilirsem ayrıntılarını anlatırım. Sizlerden deneyip başarı elde eden olursa bize yazssın bilgiyi paylaşalım. Levrek beyaz etli ve lezzetli bir balıktır bol malzemeli buğulaması, haşlaması, ızgarası, kağıt kebabı ve tavası nefis olur. Bütün sene boyunca lezzetini muhafaza eder; kış ayları ve ilkbaharda daha da lezzetlidir. Balık çiftliklerinde yapay olarak da üretilip pazarlanan levreğin ekonomik değeri çok yüksektir. FİLTRELE SIRALA Stoktakiler Toplam 5 ürün TÜKENDİ Okuma Seabass 300 mt 12,00 lb 5,45 kg 0,26 mm Moss Green Misina İndirim %17 92,47TL 76,75TL Bu Ürün Tükenmiştir Havale Fiyatı72,91TL TÜKENDİ Okuma Seabass 300 mt lb kg 0,285 mm Moss Green Misina İndirim %17 95,45TL 79,22TL Bu Ürün Tükenmiştir Havale Fiyatı75,26TL TÜKENDİ Okuma Seabass 300 mt lb kg 0,31 mm Moss Green Misina İndirim %17 98,43TL 81,70TL Bu Ürün Tükenmiştir Havale Fiyatı77,61TL TÜKENDİ Okuma Seabass 300 mt 20,00 lb 9,09 kg 0,34 mm Moss Green Misina İndirim %17 113,35TL 94,08TL Bu Ürün Tükenmiştir Havale Fiyatı89,37TL TÜKENDİ Okuma Bluefish 300 mt 12,00 lb 5,45 kg 0,26 mm Clear Misina İndirim %17 92,47TL 76,75TL Bu Ürün Tükenmiştir Havale Fiyatı72,91TL Kurşun Arkası Yöntemiyle Balık Avlama Ülkemize hatta ve hatta İstanbul boğazına has ve şahsına münhasır, dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan ve yapılmayan, yapmaya çalışan yabancı hobidaşlarımızın da "siz manyaksınız, bildiğin 200 gr ve 420 kamış ile spin mi yapıyorsunuz yani” diye şaşırarak gözleri açılarak cümleleri gevelediği bir balıkçılık türü, KURŞUN ARKASI . Evet yanlış duymadınız aynen böyle bir imaj var, bir rivayete göre piyasada bilinen çok büyük bir markanın ülke temsilcileri bu balıkçılığı görsün diye boğaza götürüldüğünde müdür bey korkunç ve şaşkın bir ifadeyle bizim makinelerimizi bu tür avcılık için satmayın, boğazda yapılan bu avcılığa nasıl garanti verelim, bu güve makine mi dayanır kamış mı dayanır dediği türden bir avcılık. Hani vardır ya dünyada çok söylenen bir deyiş "TÜRK GİBİ GÜÇLÜ” işte olta balıkçılığının dünyaya ihraç edilen atasözü olmaya aday bir disiplin kurşun arkası. Disiplin diyorum sürekli çünkü artık Spin Surf Casting ve LRF gibi bir disiplin artık "KURŞUN ARKASI” ve müthiş keyifli bir balıkçılık türü. İstanbul’da yaşayıpta yapmayan balıkçılının aklına şaşarım, önce biraz yorulursunuz ama sonra tadından yenmez bir balıkçılık türü olduğunu görünce her sabah boğaza gidebilmek için bahaneler yaratmaya başlarsınız. Peki nasıl yapılıyor bu KURŞUN ARKASI balıkçılığı? Tek tek anlatacağım bu yazımda hiç merak etmeyin. Nasıl bir kamış gerekli, nasıl bir makine iyi olur, ip mi kullanalım misina mı, ip ise kalınlık ne olacak….. hepsi tek tek anlatacağım ama önce kurşun arkası yapmak için bir heyecan uyandırmak lazım içinizde. Gelelim nasıl yapıldığına; şimdi herkes diyecek ki e istanbul’da değilsek nasıl yapalım kurşun arkası. Yaparsınız hiç merak etmeyin, valla biz "yuki team” olarak gittiğimiz her yerde yapıyoruz. Karaburun’da mesela, ya da Antalya’da yarışmaya gittiğimizde boş kalanda zamanda da yaptık, boğazda olmanız şart değil aslında. Boğazda yaparken belli şartları yerine getirmek gerek, mesela akıntıya karşı koyabilmek için çok ağır kurşun atmak gibi, ama akıntı olmayan bir deniz derin bir yer kıyıdasınız, yapabilirsiniz kurşun arkası, daha hafif ağırlıklarla yaparsınız ve balığı alırsınız. Prensip olarak; yabancı hobidaşlarımızın söylediği gibi spin aslında bu. Ama 420 kamışla ve bazen 200-230gr ağırlıklara çıkılarak yapılıyor. Aşağıdaki şemada gördüğünüz şekilde bir takım kullanılıyor ve bazı ufak tefek aparatları klipsleri falan var. Ama en basit haliyle yukarıda söylediğimiz gibi 420 bir surf kamış ile 200gr civarı bir kurşunun mümkün olduğunca uzağa atarak dibi tarayarak bu işi yapıyoruz. Zaten spin ile maket atmak yerine 200 gr kurşunu 420 boyunda bir kamışla savurmamızın nedeni bu işte! Mümkün olduğunca uzağa atmak. Spin ile 40-50 en fazla 60 metrelere ulaşırken kurşun arkası yönetimiyle 150 160 hatta 200 metrelere ulaşmanız mümkün ve bu mesafelerde boğazda sürekli balık olduğunu düşününce, lüfer olsun palamut olsun ve hatta bazen torik olsun balığı kandırıp alabiliyorsunuz. Spin diyoruz hep çünkü kurşunun arkasında atılan yani bedene bağlı olan şey bir maket balık. Evet şimdi gelelim ekipmana; nasıl bir kamış nasıl makine önce gerekli ekipmanı sayalım. *En az 420 boyunda ve 250 gr civarı atarlı bir surf kamış. Parçalı olması tercih edilmeli nedenini ayrıca anlatacağım. *Güzel bir surf makine, güzelden kastettiğimi de ayrıca anlatacağım. Surf kafa güçlü bir mil gibi özellikler ararız kurşun arkası yapılacak makinede, hatta tur sayısı geri toplama miktarı falan önemlidir. *İp! En az 300mt olmalı ve paranızın yettiği en iyi ipi almalısınız. Daha doğrusu en güçlü ipi, düşünsenize 230 gr atacaksınız ve ip buna dayanacak, ayrıca bu gerilim için ” shock " lider kullanmamak için ipi çok iyi almanız gerekli. *kıvır zıvır beden misinası, klipsler fırdöndüler, kurşunlar falan filan tripod vs. yani bilimum balıkçılık aksesuarları. *7cm-8cm-9cm-10cm ve değişik renklerde maket balıklar. Bu maket balık konusunda marka ve model isimlerine girersek işin içinden çıkamayız, genel hava ve su durumuna göre kullanılacak renkleri vs. detaylandıracağız ve siz istediğiniz maketleri edineceksiniz. Kurşun Arkası Yöntemi İçin Kamış Seçimi En az 420 boyunda 450 de olabilir güçlü bir surf casting kamışı gerekli size. Teleskopik kamışlar var parçalı kamışlar var. Benim önerim parçalı kamışlar, çünkü en az parçalı olan teleskopik kamışlar 4 parçadan oluşuyor iç içe giren ve bunlarda gezer kılavuzlar var, stabillik zor sağlanır ayrıca atış enerjiniz 4’e bölünecek, parçalı kamışlarda ise yani bunlar 3 parçalı surf casting kamışları kılavuzlar ve tüm donanım gayet stabildir. Sadece 3 parçadır ve atış sonrası kamışın geri toplaması acayip başarılıdır teleskopik kamışlara oranla. Benim tavsiyem bütçenizi zorlamanız ve alabileceğiniz en üst seviye 3 parça bir surf kamış almanız. Söylemeden geçemeyceğim YUKI önereceğim,şimdi bazılar hemen "reklam yapıyosun” diycekama napıyım gerçekten YUKI’nin parçalı surf kamışlar mükemmel ve dünya lideri. Reklam yapıyorum elbette ama inanın yalan yanlış bir reklam değil. Zaten kurşun arkası işine bulaşınca göreceksiniz ki büyük çoğunluk YUKI’nin parçalı kamışlarını kullanır. Surf Casting cilerde bilirler YUKI’nin kalitesini kamış konusunda ki başarıları bu nedenle bence reklam meselelerini bir kenara bırakırsak tartışmasız şekilde KAMIŞ KONUSUNDA YUKI’den ŞAŞMAYIN derim. Mesela kurşun arkası yapacaksanız alabileceğiniz en iyi makinede SHIMANO FLIEGEN’dir, bu da reklam diyceksiniz ama lütfen olaya böyle bakmayın inanın benim önerilerim reklamdan ziyade en doğru ürün üzerine olacaktır. Mesela beni tanıyanlar bilirler, hatta bizim mağazada yani DİMAĞ BALIKÇILIK’ta ki herkes aynı şekilde, en doğru ürünü verme konusunda ısrarcıdır. Bunu sağlamak için bazen 2-3 saat süren sohbetler geçer kullanıcıyla aramızda ki en doğru kamışı en doğru makineyi verebilelim. Bu işin bir çok parametresi var soru cevap ve hoş sohbet şekilde bu doğruları bulup görüp kullanıcıya en doğru ekipmanı vermeye çalışırız…. Neyse geçelim şimdi kendimizi övmeyi; gelelim kamış seçimine; ne dedik tavsiyemiz 3 parçalı kamış, bunlarından belli özellikleri var. Boğazda kurşun arkası yapacaksanız vazgeçemeyeceğimiz özelliklerden ilki boyu yani 420-450 boy ikincisi atarı; en az 250gr olacak dedik. Bir de şu Hybrid olayı var nedir bu "hybrid uç” ? hibrit uç en basit anlatımıyla karışık yani melez anlamında kullanılır. 3 tip uç vardır kamışlarda. İlki "TUBULAR TIP” yani tubular uç daha da yani tek parça sarılan içi boş ve çok sert yapıya sahip çok güçlü uçlar. İkincisi "SOLID TIP” dediğimiz yani dolgu uçlar. Bu nedir, kamışın son parçası yani en uç kısmı içi doldurularak ama aşırı inceltilerek bir yapı kazandırılır. Bu yapı ne ne işe yarar? Çok hassas bir uç elde etmiş olursunuz, bu uç en ufak vuruşları dokunuşları bile görmenizi hissetmenizi sağlamış olur. Ama TUBULAR UCA oranla daha kırılgandır. Daha Hassas ama daha kırılgan. Bu kırılganlık tabi sizi hemen korkutasın, tubular uca göre daha kırılgan, yoksa öyle kolay kolay kıramazsın elbette. Ve gelelim üçüncü Uca "HYBRID TIP” dediğimiz melez uc. Adından da anlaşılacağı gibi melez yani hem tubular hem de solid ucun birleşiminden oluşan bir uc teknolojisi bu. Şöyle ki kamışın son parçası normalde tubularyakarbon sargısı yani, son 20-30cm i doldurularak ve inceltilerek dolgu uc haline geliyor. Bu şekilde elde edilen sonuç kamışın son parçası bir yere kadar uca doğru tubular sert ve çok güçlü ama son 20-30cm dolgu incecik ve çok hassas yani son parça oldu size melez,işte melez uc yani hibrit uc bu demek. Hibrit uc size ne sağlıyor peki birincisi çok güçlü atışlar yapabileceğiniz çok sert bir kamışta mükemmel bir tasmalama fırsatı yaratan uyarı için hassas bir uç var artık elinizde. Teleskopik kamışlarda hibrit uç yapılamıyor henüz. Bu nedenle hem sert ve uzak atış yapabilen bir kamış isteyip hemde yemli avlarda küçücük vuruşları bile göreceğiniz bir kamış istiyorsanız mutlaka ve mutlaka hibrit ucçu parçalı bir kamış seçmelisiniz. Bunu açıkladıktan sonra gelelim seçiminize, kamışın boyu, atarı belli zaten ama eğer sadece kurşun arkası yapacaksanız tamamen sert yapılı tubular bir kamış tercih edebilirsiniz ki boğazda kurşun arkası yapanların hakkında budur ama ben aynı kamışla yemlide yaparım çapari ile istavritte tutarım derseniz hibrit uc tercih etmelisiniz tabi bir sürü başka parametrede var bu seçimlerde. Tubular uç ile yemli yapılmaz diye bir şey yok yaparsınız ama konfor ile ilgili durumlar oluşur. Daha bir sürü parametreyi buraya yazma şansımız yok bu nedenle bunları kamışı alırken bizi ziyaret ettiğiniz de anlatırız artık. Kamış seçiminde diğer hususlar ödeyeceğiniz parayla ve hissedeceğiniz konforla ilgili. Paslanmaz kılavuzlar, fuji makine yatağı, kamış var 650gr kamış var 400 gr hepsi konforla ilgili. Ama emin olacağınız şey belirleyeceğiniz bütçeye uygun bir set mutlaka yaarız sizin için. Kurşun Arkası Yöntemi İçin Makine Seçimi Diğer önemli ekipman elbette ki makine. Özellikleri nasıl olmalı? Basit ; çok ağır atışlara dayancak yerine göre deli gibi hızlı sarımları kaldıracak yerine göre çok yavaş tur sayısıyla lüferi çinekopu kıskandıracak, iş palamuta çapari yapmaya gelince 15-20 kilo drag kuvveti gösterebilecek ama en önemlisi tüm bunları yaparken uzak atış için mükemmel bir surf tipi kafaya sahip olacak. Yok mu böyle makineler ….. var olmaz mı mesela shimano fliegen, mesela shimano aero, mesela shimano ultegra, mesela yuki AMG, mesela daiwa Basia bu böyle sayılır gider. Ama illede her özelliği içinde barındırsın diye bir kaide yok, yine bu durumda parayla ilgili, hepsi olsun diyince parası da cok oluyor elbette bazı avcılar ve bazı stiller için bazı özelliklerden vazgeçebiliyoruz ve bütçeye uygun bir makine mutlaka buluyoruz. Biri derki ben dikkatsiz kullanırım hor kullanırım ona ryobi ap power veririz, ne yapsın bu adam nazik fliegeni, atcak tutcak balık kıyılayınca yakalayacak. Yada atış olsun uzak gitsin ama ben çapari4 tane palamut bindirmem derse surf kafa olur ama nazik bir makineyi kullanabilir kullanıcı. Kafam karıştı; yani o kadar çok şey geçiyor ki bir anda aklımdan bunların hepsini yazıya dökebilsem mesleği bırakıp yazar olurdum zaten ve hep söylediğim gibi bazı şartlar ve seçenekler konuşarak anlatılınca daha kolay ve güzel oluyor. Sonuç itibariyle belli kurallara bağlı kalarak atışlarda belli şeylere dikkat edilerek ömürlük kullanılacak birçok makine mevcut. Her bütçeye uygun makine ayarlanabilir. Makineye Sarılacak İp Seçimi Misina değil İP İP! 230 gr atacağız yeri gelecek. 230gr atacak bir misina 0,50 falan olmalı. Düşünsenize o misinadan kaç metre sığdıracağız surf kafaya, e hadi sığdırdık ağırlığı ne olacak o misinanın. 200gr atış yap arkasından 0,50 misina makaradan boşalsın ama attığın ağırlık 200 gr boşalan misina yarım kilo, nasıl çeksin kurşun o misinayı da uzağa gitsin? Gücünü kaybedip erken düşecek suya tabi ki. İşte bu gibi ve daha yazamadığım başka sebeplerden dolayı kurşun arkası yapacaksanız mutlaka ip kullanın. 30 mt olarak en az hadi bir tık aşağısı 250 mt de kurtarır sıkıntı yok. 150 mt atsanız 50 mt de aksa kaysa batsa 200 mt işinizi görecek demektir. İp hem hafif olacak hemde güçlü olacak bu nedenle ip saracağız makineye. Tamam klipsten sonra kurşun arkası bedenini tabi ki misina yapacağız, onu da aşağıda anlatacağım aksesuar kısmında. Balıkçılık Aksesuarları Seçimi Kova, makas, pense, su çekmek için ip, bez, beden yapmaya misina, görünmez misina tercih sebebidir. Zırt pırt sahte değiştireceğiz beden önü için snap, maket balıklar, yağmurluk, tripod, sandalye dinlenmek için offf of bitmiyor arkadaş bitmiyor, zevk işi bu arkadaş hobi işi keyif almak için yapıyoruz eziyet için değil, bu nedenle bu keyfi zirveye çıkartacak ve size konfor sağlayacak hiçbir ekipmandan malzemeden ve kaçmayın alın kafanız rahat etsin, avınız keyifli geçsin. Kurşun Arkası Yöntemi İçin Maket ve Kaşık Balık Seçimi Marka model işi çok fazla bunlara gerek yok zaten mağazada çalışana sorsanız işin ehli bankoları size gösterecektir. Mesela bizim mağazada çalışmayan maketleri ve renkleri rafa koymayız. Bizler mutlaka deneriz. Maket çalışıyordur ama bir rengi vardır hiç balık almamıştır, o zaman o rengi satmamak en iyisi, dolayısıyla sizler zamanla en cok seçilmesi gereken renkleri zaten alışacaksınız ama mağazaya gelip sorduğunuzda da size önerilerimize güvenin inanın balık almayacak bir renk önermeyiz çünkü bizde aktif olarak o renklerle maketlerle avlanıyoruz. Bu bilgiyi geçtikten sonra neye göre nasıl renkler ve boylar seçilmeli anlatmaya çalışayım. Bir kere kurşun arkası disiplininde çalışan boyla 6-7-8-9-10 cm ler. Bu boyların minnow dediğimiz slim dediğimiz şekillerde olan maketleri birçok markada var, bazı markalar daha çok çalışıyor doğrudur. Balığın yeme psikolojisi suyun durumu havanın bulutlu olup olmaması güneşin yönü rüzgar o kadar çok şey var ki yedireceğimiz sahteyi etkileyen bu nedenle sürekli kafa patlatmaktansa artık her rengi yanımda taşıyıp deniyorum siz de banko renkleri alıp yanınızda taşıyın ve sağa sola bırakıp balık alan renkleri takıp çalıştırın kimse yoksa tekseniz kopya çekemiyorsanız o zaman renkler denemeye başlayın. Şimdi önerilerde bulunacağım ama uv nedir glow ne işe yarar bulut nasıl uv endexi ile bir maketin görünürlülüğünü etkiler gibi konulara girersek bir 4 sayfa daha yazı yazmak gerek ve sizin de kafanız şişecek bu nedenle kısa kesip, limon ters limon, pembe, glow kafa, mor kafa, yeşil, palyaço, sardalya gibi renklerin daha çok çalıştığını belirterek bu yazımızı burada noktalayalım. Daha çok bilgi isteyen mağazaya buyursun. Herkese rast gelsin, kalın sağlıcakla… Saygılar, sevgiler…

sıyırtma kurşun ile hangi balıklar avlanır